29 Aralık 2013 Pazar

TEKNOLOJİ

Teknoloji, insanlık tarihi kadar eskidir. Bilim adamlarının doğayı şekillendirmede ve kontrol etmede kullanılan bilgiyi toplamaya başlamalarından uzun zaman önce teknoloji mevcuttu. Bilimin yardımı olmaksızın aletler ve araçlar yaratılabilmiş, ancak on dokuzuncu yüzyılın son yarısından itibaren bilim ve teknoloji birbirlerinden yararlanmaya ve birbirlerini etkilemeye başlamışlardır. Böylece teknoloji, sözlüklerde “sanayi süreçlerinin bilimsel çalışması” ya da “bilimin sanayideki uygulamaları şeklindeki tanımlarla açıklanmaya çalışılmıştır.

TEKNOLOJİ VE EĞİTİM


Teknolojinin eğitim sistemine transferinin tarihsel geçmişine bakacak olursak bazı temel taşların varlığından söz edebiliriz. Bunlardan en önemlisi matbaadır. Bu icat bilginin geniş kitlelere yayılmasını sağladığı gibi eğitimde sözlü aktarımın yanı sıra yazılı malzemenin de önem kazanmasına yol açmıştır.  Diğeri ise elektronik ürünlerdir. Bunlar, radyo, televizyon, bilgisayar ve WEB teknolojileri olarak sıralanabilir. Ancak henüz bu teknolojik ürünlerin eğitimde bir inovasyon sürecini gerçekleştirdikleri söylenemez.  Bu arada; bilginin aktarılmasını kolaylaştıran ve görsel bir anlatımı sağlayan karatahtadan söz etmeden geçmek doğru olmasa gerek. Karatahta, inovasyonunu tamamlamış ve okul kültürüne dahil olmuştur. Aslında incelenmesi gereken karatahtanın bir transfer ününü mü, yoksa eğitimin kendi yeniliği mi olduğudur? Eğitimde kullanılan teknolojilerin çeşitliliğinin neden bu kadar az olduğu; insanların beş yüz farklı çekiç üretirken, öğrenme ve öğretme için neden teknolojik ürünlere ihtiyaç duymadığı, insana ve çocuğa nasıl bakıldığı ile ilgili olduğunu söylemek yanlış olmasa gerek. Zekanın doğuştan belirlendiği ve değişmez olduğu düşüncesi ve az sayıda eğitilmiş insana olan ihtiyaç, okul ortamının çeşitliliğini engellemiştir hipotezi ortaya atılabilir. Öte yandan, teknolojik yeniliklerin hızla artması ve ekonomide önemli bir pay haline gelmesi eğitimde teknoloji kullanımını da zorlamaktadır. Ancak, teknolojinin sadece “ürün” olarak okula girmesi etkili kullanımı için yetersizdir. Önemli olan öğretmen, öğrenci, aile ve yönetimin teknolojiyi kendi amaçlarına uygun olarak kullanabilmesi, öğrenme-öğretme sürecinde bir yarar sağlayabilmesi, kendine yeterli olabilmesi, okul kültürüne dahil edilmesi Donald Ely ve arkadaşlarının yaptığı Eğitim Teknolojisinde Eğilimler adlı kapsam araştırmasında şu sonuca varılması, henüz yeni teknolojilerin eğitimde bir inovasyon yol açmadığını ortaya koymaktadır: Eğitim teknolojisi, eğitim alanında çalışanlardan çok iş dünyası ve sanayi tarafa yönlendirilmektedir. Nitekim OECD’nin 1998 de hazırladığı Eğitim Yazılımları ve Çoklu Ortamda Yeni Gelişmeler adlı raporunda, eğitim yazılımlarının okullara yayılmasını engelleyen en önemli etmenlerden birinin; mevcut eğitim yazılımlarının öğretmen ve öğrenci ihtiyaçlarını göz önüne almadan, yazılım firmaları tarafından geliştirilmesi olarak belirtilmektedir. Türkiye’deki duruma gelmeden önce,  teknolojiyi üreten ABD’de öğretmenlerin Sayısal İçeriği kullanma konusunda yapılan bir araştırmanın sonuçlarından söz etmek istiyorum.15 bin öğretmenden alınan bilgiler kısaca şöyledir:  
1. Öğretmenlerin %97 si evde veya okulda mesleği ile ilgili olarak bilgisayar kullanmaktadır. 
2. Öğretmenlerin % 53 ü yazılımları sınıf öğretimde kullanmakta, % 61 ise İnterneti öğretimde kullanmaktadır. 
3. Yazılımları dersinde kullanan öğretmenlerin sadece % 17 si yazılımı temel kaynak olarak kullanmaktadır. Oysa interneti kullananların sadece % 9 u WEB sitelerini temel kaynak olarak görmektedir. 
4. Yazılımları kullanmayanlar sınıflarında bilgisayar olmadığından ya da bilgisayar donanımının yeterli olmadığından dolayı kullanmadıklarını ifade etmektedir. 
5. WEB siteleri araştıran öğretmenlerin % 48 i dersleri için uygun servisleri bulmanın zorluğundan söz etmektedirler. % 59 ise yazılım için aynı durumu belirtmektedir. 
6. Teknoloji eğitimi alanları kendilerini daha rahat hissetmektedirler. 
7. 20 yıllık hocalara göre beş ya da daha az yıllık öğretmenler teknoloji kullanmaya daha yatkındır.  
8. Öğretmenler güçlükleri; para, sınıf ve hazırlık zamanı ve müfredata uygunluk olarak belirtmektedirler. 
9. Başarılı uygulamalar için yazılımın veya kapsamın öğretmenin ya da başka birinin seçmesi önemli bir faktör olarak ortaya çıkmaktadır. 
Sonuç olarak, teknolojiye her birim yatırımın, insana da yatırım gerektirdiği ve eğitim sisteminin teknoloji kullanımında uzun bir yolun henüz başında olduğu ifade edilmektedir. 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder